Zihinsel yorgunluk kadınları içten içe tüketebilir
Kadınlar, çoğu zaman hem iş hem ev hem de sosyal hayattaki sorumlulukları bir arada taşımak zorunda kalır. Bu yük fiziksel olarak fark edilmese de, zihinsel olarak ciddi bir yorgunluk yaratır. Sürekli plan yapan, detayları düşünen, başkalarının ihtiyaçlarını önceleyen kadınlar, bu görünmeyen çabanın etkisiyle içsel olarak tükenebilir. Zihinsel yorgunluk, ne yazık ki genellikle fark edilmez ve çoğu zaman hafife alınır.
Zihinsel yük nedir?
Zihinsel yük, gün içinde akıldan çıkmayan yapılacaklar listesi, hatırlanması gereken detaylar ve planlama gerektiren konuların yarattığı bilişsel baskıdır. Kadınlar genellikle evin alışverişinden çocuğun okul programına, eşin sağlık kontrolünden sosyal ilişkilerin idaresine kadar pek çok detayı akılda tutmak zorunda kalır. Bu görünmez sorumluluklar, ciddi bir zihinsel yorgunluğa yol açar.
Neden sadece kadınlara özgü hale geliyor?
Toplumda kadınlardan beklenen “organize etme”, “önceden düşünme” ve “duygusal destek olma” rolü, bu yükün büyük kısmını kadınların omuzlarına yükler. Ev işlerinin paylaşılması fiziksel iş bölümünü çözse de, zihinsel yük çoğu zaman yine kadında kalır. Bu durum, duygusal tükenmeyi ve değersizlik hissini beraberinde getirebilir.
Duygusal emek de zihinsel yorgunluğu artırır
Kadınlar sadece fiziksel değil, aynı zamanda duygusal bakımın da sorumluluğunu üstlenir. Çocuğun ruh halini gözlemlemek, eşin stresini yönetmek ya da arkadaşların sorunlarını dinlemek gibi görünmez emekler, zihinsel olarak sürekli tetikte olmayı gerektirir. Bu da zihnin hiç tam anlamıyla dinlenememesine neden olur.
Neden görünmez kalıyor?
Zihinsel yorgunluk, fiziksel belirtiler kadar açıkça fark edilemez. Yorgunluk hissi, uyku düzensizliği, unutkanlık ya da içe kapanma gibi sonuçlar ortaya çıksa da, çevre tarafından çoğu zaman “abartı” olarak değerlendirilir. Kadınlar ise bu duyguyu içselleştirerek sessizce taşımaya devam eder.
Çözüm için ne yapılabilir?
Zihinsel yükün azaltılması için önce görünür kılınması gerekir. Evin veya ilişkinin tüm planlama ve hatırlatma işlerinin tek bir kişiye ait olmaması, bu yükü hafifletebilir. Partnerlerin ve aile bireylerinin bu konudaki farkındalığı artırılmalı, zihinsel emek paylaşımı teşvik edilmelidir. Kadınların ise kendi sınırlarını korumayı öğrenmesi ve yardım istemekten çekinmemesi bu süreci kolaylaştırabilir.