Enjeksiyon yöntemiyle bio- elektriksel hasarın yok edilmesine yönelik olarak gerçekleştirilen Nöralterapi, uzmanlar tarafından hasta için bütüncül, özel, yan etkisiz bir tedavi olarak tanımlanıyor.
Otonom sinir sisteminde oluşan bio elektriksel hasarların geçmeyen ağrıların ve hastalıkların nedeni olduğunu belirten uzmanlar, hemen hemen her hastalıkta Nöralterapi’nin kullanılabileceğini işaret ediyor.
Nöralterapi sayesinde geçmeyen ağrılardan ve kronik hastalıklardan kurtulabilineceğini savunan uzmanlar, bu tedavi sayesinde vücudun tamir sistemlerinin de harekete geçirildiğini ve bedenin kendisini tedavi etmesine izin verildiğini vurguluyor.
Cilde, organlara, yaralara ve ameliyat izlerine de uygulanabilen Nöralterapi’nin etkilerinin kalıcı olduğunu belirten uzmanlar, genellikle küçük insülin iğneleri ile uygulamanın gerçekleştiğini ve amacın iğne yapmak değil, nöral sistemi harekete geçirmek olduğunu hatırlatıyor.
İğnenin yapılacağı yerin hastanın şikayetlerine göre değiştiğini dile getiren uzmanlar, enjeksiyonların direk sinir içine değil, sinirin bulunduğu en yoğun cilt altına yapıldığının da altını çiziyor. Uzmanlar yok denilecek kadar az yan etkisi olan bu tedavi sayesinde hasta bütünsel olarak ele alındığından, hastanın geçmişte yaşadığı streslerin, travmaların ve elektromanyetik etkilerin de atıldığını belirtiyor.
NÖRALTERAPİ HANGİ HASTALIKLARDA KULLANILIR?
Klasik tıbbın yetersiz kaldığı, uzun süreli ve geçmeyen ağrılarla mücadele içinde olanların, hormonal bozukluklara, sistemik hastalıklara sahip olanların bu yönteme başvurabileceğini belirten uzmanlar, genel sağlık için korucuyu etkisinin bulunduğunu da hatırlatıyor.
Bel ve boyun fıtıklarının ağrılarında, kas kökenli ağrılarda, eklem hastalıklarında yani menisküs yırtılması ve sporcu yaralanmalarında, sinir basısına bağlı olarak ortaya çıkan hastalıklarda, devamlı yorgunluk ve halsizlik hissi olanlarda, migren ve benzeri baş ağrılarında, Periferal nöropati, Osteoartrit, depresyon ve stres, anti aging gibi durumlarda nöralterapi kullanılıyor.